Geleceğin Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “Sayın Kılıçdaroğlu’nun o seccadeye ayakkabısıyla bilinçli olarak bastığına Türkiye’de aklı başında bir insan bulamazsınız. Kılıçdaroğlu’nun o seccadeye basarak seccadeye hakaret etme niyeti mi var? fazla?” söz konusu.
Fikir TV’de Elif Çakır ve Taha Akyol’un sorularını yanıtlayan Ahmet Davutoğlu, “Bizim tarafımızda hata yoksa, kendi içimizde hata yoksa, milletimizin işini kolaylaştırabilirsek” dedi. Muhafazakarları ötekileştiren veya Kürt seçmeni tedirgin eden bir söylem yoksa, “Türkiye’de seçimler yüzde 60’a yüzde 40’larla bitecek. Seccadeyi hata olarak görmüyorum, orada irade yok” dedi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun fotoğraf çekimi sırasında yerde olduğunu anlamadığı seccadeye basmasıyla başlayan tartışmaları değerlendiren Davutoğlu, şunları kaydetti:
“Türkiye’de Sayın Kılıçdaroğlu’nun bilinçli olarak o seccadeye ayakkabısıyla bastığına inanacak bir tek aklı başında insan bulamazsınız. Kılıçdaroğlu’nun o seccadeye basarak seccadeye hakaret mi kastı var? Hadi Kılıçdaroğlu’nun yaptığına inanmadınız. dine saygı duyup aklını mı kaçırmış Türkiye’de bir siyasetçi seçimden önce böyle bir şey yapar mı?
Kılıçdaroğlu Bey ile görüştüm ve ‘Onları merak etmeyin’ dedim. Kılıçdaroğlu, “Namazdan sonra seccadeyi topluyoruz, kenara koyuyoruz, yerde bırakmıyoruz. Yerde seccade olacağı aklıma bile gelmemişti” dedi. söz konusu. Rahmetli Erbakan hocanın Adalet Bakanı İsmail Müftüoğlu da çıkıp açıklama yaptı. Neden hala bu bahsin üzerinde duruyorsun? Mitinglerde seccade göstermek dine zarar verir. Bazı mezheplerde ayakkabı ile namaz kılınır. Sayın Kılıçdaroğlu kaç defa özür diledi? Bu dini bir problem değil ama başka bir Müslümanın niyetini sorgulamak dini bir problemdir. Allah’ın kullarını yargılamaya hakkınız yok Erdoğan. Kimse sana böyle bir hak vermedi. Bugün Erdoğan dini kavramlardan güç almaya çalışıyor. Bu sadece 2 yerde çalışır. Geçmişte çok acılar yaşamış ve bu acıyı bir daha yaşamak istemeyenlerin ve böyle bir şeye inanıp başka hiçbir şeye inanmak istemeyenlerin gözünde. Birincisi bizim için önemli. Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin bu kara günleri bir daha yaşamayacağının garantisini veriyor. CHP’li belediyelerde başörtüsü yüzünden ihraç edilen oldu mu? Eşim kızım çok çekti, benim yetkili olduğum yerde başörtüsüne yasak koyacak yiğit bir baba olur mu? Bugün Türkiye’de gençler kendi bakanlığına dezenfektan satana, başörtüsü takarak yolsuzluk yapana, eşini sekreter atayan rektöre bakıp “Bunlar Müslümansa ben değilim” diyen rektöre bakıyor. Tayyip Erdoğan, Bahçeli ve Perinçek’le 5 yıl daha bu ülkeyi yönetirse, 5 yıl daha çeteler dolaşmaya devam ederse, yolsuzluk devam ederse, 18-25 yaş arası gençler arasında mümin kalmayacak. Varlığımız toplumsal barışın teminatıdır.”
Davutoğlu gündeme ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
CUMHURBAŞKANLIĞI HEYETİ SEÇTİK: Türkiye’nin toplumsal bir uzlaşıya ihtiyacı vardı ve 6. Başkan Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusunda anlaştık. Biz o masada oturanlar bir yılda tanıştık birbirimizi. Önce isimlerden değil ilkelerden bahsettik. Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığını bir kısmet olarak görüyorum. Biz bir kişiyi başkan seçmedik. Önce ilkeleri belirledik, başkanlık için bir heyet seçtik. Seninleyiz. Biz yanınızdayız derken iki şekilde yanınızdayız. Öncelikle yanınızdayız. İkincisi, CHP’li bir başkan var diye diğer kitleler rahatsızsa biz onlara ‘Biz buradayız’ diyoruz. Bu heyet burayı yönetecek. Ne kadar çok taraftar toplarsanız o kadar çok kazanırsınız çünkü Türkiye’de yüzde 50+1’i birlikte yöneteceğiz. Başta İYİ Parti olmak üzere diğer partilerin tabanlarının bu ülkenin yönetiminde biz varız diyebilmesi için o yapıya ihtiyaç var. Son zamanlarda Akşener Bey hakkında çok spekülasyonlar yapılıyor. Bu eserin mimarı da Akşener Bey’dir. Bugün AK Parti toplumsal barışı tek başına sağlayamaz. Masanın ayaklarından biri eksik. Erdoğan o ayağı hep incitiyor.
İTTİFAKTAKİ BAZI TARAFLARIN KENDİ LOGOLARIYLA GİRME İSTEĞİ VAR: Mart ayında söyledim. Önemli olan 6 partinin Meclis’te çoğunluğu alması. Gelecek Partisi olarak hiçbir ön yargımız yoktur ve her türlü formüle açığız. Yeter ki 360’ı geçip anayasa için yolumuzu açalım veya 300’ü geçip ülkeyi rahat yönetelim. Biz çok güçlü bir teşkilatız, bu çınar ağacına bağlı bir camiayız. Oy pusulamızda çınar yaprağını görmek istemez miydim? İsterdim ama bir de siyasi gerçeklik var. Bu seçim bir partinin iktidar mücadelesi seçimi değil, bu seçim bir sistem değişikliği referandumu. Keşke tek bir liste olsaydı. Bazı illerde CHP listesi, bazı illerde YETER Parti listesi… İçinde yer alarak toplam oyumuzu maksimize edebilirdik. Önümüzde 3-4 gün var. Her partinin kendine göre zorlukları vardı. Kendi logomuzla gireceğimizden önce verilen taahhütler var. Her parti 45 ile farklı gireceğini düşündüğünde liste sayısı üçe dörde çıkıyor. Bu sadece DEVA ile ilgili değil. İYİ Parti mecliste kümelenmiş büyük bir parti olduğu için tek başına da girmek isteyebilir.
KABUL EDİYORUZ, BİZ HAZIRIZ: Sayın Karamollaoğlu seçim ittifakı ile ilgili bir girişime girdi. Çok net söyledim, iki taraf da aynı fikirde. Bu tıbbi işbirliğine her zaman hazırız. Her partinin zorlukları vardır, kimseyi eleştirmek gibi bir niyetim yok. İyi niyetle 9 Nisan’a kadar bir mesafe alınmasını temenni ediyorum. 4 gün içinde mecliste elde edeceğimiz çoğunluk, cumhurbaşkanı ve vekillerinin içini rahatlatacak, göstereceğimiz bir zayıflık da Cumhur İttifakı’na yeniden dirilme şansı verecektir. Fedakarlık yapalım ve gereken sayıya ulaşalım. Bu arkadaşlarıma çağrımdır. Altı masa olarak çok önemli sorunların üstesinden geldik. O yüzden Erdoğan bugün huzursuz. Dini kendisi için kullanmaya çalışır. Onun için her yolu, her yöntemi deneyecektir. Mecliste güçlü bir Millet İttifakı çoğunluğu büyük bir değişimin olmazsa olmazıdır.
DOLANDIRICILIK SİSTEMİNİN DEVAM ETMESİNİ İSTEMEYEN KİŞİ MUHARREM İNCE’YE OY VERMEZ: Belirli partiler veya liderler belirli dönemlerde yükselir ve sonra düşer. Yerleşik bir siyasi geleneğe sahip olmayan, tabandan destek almayan partiler veya liderler böyle bir yapıya sahiptir. Bir süre popülerler. Seçime giren seçmenler sadece kimi istediklerine değil kimi istemediklerine de karar verecek. Bugünkü canavarca sistemin devamını istemeyen biri Millet İttifakı’na oy verir, Muharrem İnce’ye gidip oy vermez. Seçmenlerin nihai kararı, istemeyenlere göre şekillenecek.
HATA YAPMAZSAK SEÇİM 60’A 40 SONUÇLANIR: Bizim tarafımızda bir yanlışlık yoksa, söylemde bir yanlışlık yoksa, kendimizde bir yanlışlık yoksa, birbirimizin işini kolaylaştırıyorsak, muhafazakârları yabancılaştıran bir söylem yoksa, Kürt yapan bir şey yoksa. Seçmen tedirgin, Türkiye’de seçim yüzde 60’a yüzde 40’la bitecek. Seccadeyi bir hata olarak görmüyorum, orada irade yok. (HABER MERKEZİ)
